Reklamı Kapat

Korualan Esetli | Hoş Geldiniz ! . . . Mehmet KEKLİK .

Cografi Konumu

BU YAZIYI SENDE PAYLAŞ.

GEZLEVİ COĞRAFYASI (Korualan)

                                                  Hazırlayan;Mevlüt Yanar
                                                 Araştırmacı-Coğrafya Öğretmeni

Gezlevi Konya ili Hadim ilçesi sınırları içerisinde bir kasabadır.
Konya Alanya arasında olup;Konya'ya 135,Alanya'ya 90 km mesafededir.
Konya yolu asfalt kaplama,Alanya yolu stabilize toprak yoldur.Batı Toros'ların
Zirvelerinden Geyik  dağı (Gezlevi yöresi ağzında giği dağı) Akdeniz etkisinin içerilere sokulmasını engellediği gibi Gezlevi Alanya ulaşımını da kış boyunca engeller  
 
a.Komşuları ve sınırları; Gezlevi (Korualan) doğusunda Hadim,Güneyinde Beyreli  ve Alanya,Gündoğmuş yaylaları,batısında Dedemköyü (Dedemli)  ve kuzeyinde Gerez (Yalınçevre) köy ve kasabalarıyla  komşudur. Şive ve kültür olarak hiçbirisiyle beraberlik arzetmez.Bu merkezlerin  hepsinin farklı külterel yapıları mevcut olup  menşe birliği olmadığı kesindir.
Hadim kasabası ile  aradaki sınır çizgisi Karabük,Çamlı tepe Deliktaş,Ballıca düdeni Kızılkuzluk batısındaki zirve oluşturan sırtlar ve Gocaalan yaylası doğusundaki Sinat tepesinden geçer.Buradan Mıhlıoluğa uzanan bir hat güney sınırlarını oluşturur.Sınır çizgisi kuzeye yönelerek Kumadere'yi de içine alarak,Perşembe-Büyük Asarlık yaylaları arasındaki sırtları takiben,Dedemköyü hudutlarına ulaşıyor. Bu hudut genel hatlarıyla Kurudere batı yamacının üst  yamaçlarını takip ederek Kızılağaç ve Teberik zirvelerine kadar devam eder.Kuzeyde Gerez'le aradaki sınırı tarihi kervan yolu uluyol oluşturur.

b.Matematik Konumu;Gezlevi 36 derece58 dakikalık kuzey paraleli ile 32 derece 21 dakikalık doğu meridyeni üzerindedir. Ilıman iklim kuşağının güneyinde bir konuma sahiptir.

c.İklimi ve Bitki Örtüsü:Gezlevi denizden yüksekliği 1450-1550 metre arasında olan bir yerleşim birimidir.İklimi Akdeniz ve Karasal iklimler arasında geçiş özelliği gösterir.Giği dağının etkisiyle yörede  İsviçre.İtalya'da da görülen Yüksek Alp  iklim tipi görülmektedir.
Gezlevi'de yazlar kurak olup ancak 1-2 kere yağış görülür.Gece gündüz ısı farkı bütün yıl yüksektir.Yazın gündüz 24-28 dereceyi bulan ısı geceleri 6-10 dereceye düşebilmektedir.Yaz sıcağından bunalan Alanyalılar tarihi bir gelenek olarak yaz mevsimini Geyik dağı civarındaki yaylalarda geçirirler.Güz mevsimi de genelde kurak geçer.Yağışlar kasımda artar.Kış en yağışlı mevsimdir.Aralık Ocak Şubat ayları yağışlar kar şeklinde olup  ortalama 60-70 gün  yer karla kaplı kalır.Don olayları sık görülür.Çeşmeler her kış dereler ise 20-30 yıda bir  donarlar.
İlkbahar kar ve yağmurlarla kendini gösterir.Bir de hava yukardan dönerse yani lodos eserse kar erimeleri dereleri coşturur,inin suyu patlar.Üç mahalle arasında ulaşım bile kesintiye uğrar.Mayısta havalar ısınır fön rüzgarları eser toprak tamtakır kurur.İşlerin çokluğundan,üzüntüden ,sık sık ısının düşüp yükselmesinden dudaklar çatlar,toprakla meşguliyetten eller yarılır.
Haziran sıcaktır.Her yer hala yemyeşildir.Temmuzda yavaş yavaş arazi bozarır,kurur.
En sıcak ay temmuz olup ortalama ısı 21 derecedir.Ocak ayının ortalama ısısı ise 0 derece civarındadır. Yıllık yağış miktarı ortalama olarak 620mm kadardır.
Gezlevi'de antropojen bozkır bitki örtüsü görülür.Yani bozkırlar ormanlarla karışık bir özellik gösterir.Ormanlar arasındaki açıklıklarda bozkır bitkileri olan dikenler,yaz başlarında kuruyup bozaran otlar görülürler.Kasaba çevresinde meşe korulukları görülürken hemen köknar ormanları meşeleri takip eder.Daha yükseklerde ise ardıç ve karaçam ormanları görülür.Fakat yakacak temini için her yıl 2000 civarında ağacın kesilmesi arazinin çıplaklaşmasına neden olmaktadır.Gelir kaynakları artırılamazsa,güneş enerjisi ve evlerin yalıtımı konularında halk yeterince bilgilendirilemezse yakın gelecekte dağlarımız taşlıklardan ibaret,kupkuru bir görünüm arzedecek su kaynakları daha da azalacaktır.

d.Gezlevi Arazisi Özellikleri:Arazi derin vadiler ve yüksek platolarla kaplıdır.Vadi sırtları  tepeden ziyade dağ görünümündedirler.Sugözü kaynağı (Göksu ırmağının ilk kaynaklarından birisi olup Gezlevi Çayı olarak adlandırmamız uygun olacaktır.)  Sugözü,Borönü,Talasseki, ve Yenice'de yatık yamaçlı bir vadi içerisinde akar,derenin iki yanında Gezlevinin en değerli ,düz, sulanabilir arazileri mevcuttur.
Gorklucada derin ve korkunç bir kanyon vadi oluşturan Gezlevi çayı,Boğaz mevkiinde dik yamaçlı derin bir vadiyi takiben kasabaya ulaşır.Kasaba içindeki adı Büyük Deredir.Kasaba içinde çayın sağında solunda  nispeten geniş düzlükler yer alır.Burada Küçük Dereyle birleşen çay Çatak kanyonunda akışını sürdürür,Gayhan deresiyle aşağı Çatak'ta karışan Gezlevi çayı Dedemköyü sınırlarına girer artık adı da Gövdere olmuştur.
Küçük dere Kasabanın hemen güneyinde Kavaklı Dağının  yamaçlarının sıfırlandığı noktada bulunan inden çıkar.(Gelincik ini) Bilhassa ilkbaharda kar erimelerinin de etkisiyle inden fışkırarak çıkan sular köyün içinde zaman zaman taşkınlara da yol açmaktadır, hatta can kayıplarınada neden olmaktadır.
Kuru dere küçük derenin günyee uzanan dik yamaçlı bir vadisidir.Deveöldüğü mevkiinden sonra kayalık korkunç enterasan bir karstik yapı oluşturarak Perşembeye kadar uzanır Türk ansiklopedesinde  karstik arazi maddesinde buradan bahsedilir.
Kuru dere ile su gözü deresi arasında arpalık, kuyucak, suluseki, içeri alan, sofu ekinliği, kıraç arazilerinin oluşturduğu bir plato yer alır. Platonun kuzeyinde kavaklı tepesi güneyinde ise sarınç ve büyük yeni yayla bulunmaktadır.
Sarınç ve Goca Yeniyaylanın güneyinde Buzyeri ve Perşembe yaylaları bulunmaktadır.Buzyerinde Gederet  (Dereiçi kasabası), Perşembede  Söğüt ve Holuslar köylerinin belirli yaylak hakları mevcut olup arazi Korualan tüzel kişiliğine aittir.Gederetin 40 gün,Söğüt ve Holuslar ile Boğazyurtta Güccük Asarlığın  3 er ay otlakiye hakları  vardır.(Mahalli isimler mümkün olduğunca yöre ağzıyla verilmiştir.)  Bu durum zaman zaman ihtilaflara sebeb olduysa da artık Gezlevi,Gederet,Söğüt ,Holuslar ve Asarlık halkları dostça bir arada yaşamaktadır.
Gezlevi nin kuzeyini 40-50 metere yüksekliğinde yekpare bir kaya kaplar.Kaya o kadar etkilidir ki küçük çocuklar birbirlerine yemin verirken Gayaönünün daşını delen mi derler.Delerim cevabı yemin ederim anlamına gelir. Kayanın doğusunda tek başına yalnız kaya yükselir.Yalnız kaya çevresinde Roma ve Bizans dönemlerinde büyücek bir yerleşim yeri mevcuttu. 60 lı 70 li yıllarda kaçak kazılar yapılan burada epeyi kıymetli eser bulunduğunu hatta bu köyün bir kilisesinin  olduğunu duymuştuk.
Kayanın önünde büyükdereye doğru uzanan dik yamaçlarda  Öküzçekmezli(Kayaönü) mahallesi mevcuttur.Zaman zaman  taş yuvarlanması korkusu,bu mahallede doğmayanların burada rahat bir şekilde uyumalarını engeller. Mahallenin üst kesimlerinin  ağaçlandırılması bu tehlikeyi  azaltabilecektir.Küçükdereden  itibaren tatlı bir meyille Kızılağaca doğru  uzanan yamaçta Belen mahallesi,(Gezlevinin en büyük mahallesi ) bulunmaktadır. Küçükdere ve Büyükderenin  arasında  eğimi epeyce yüksek Hıdırlı mahallesi  bulunur.Ünlü halk aşığı Aşık Ömer bu mahallede Akpınar kesiminde çocukluğunu yaşamıştır.

e.Nüfus:Gezlevinin  halk arasında bilinen ilk muhtarı  Hasan Efendi Gezlevi de  30 haneye salma saldığını sık sık söylermiş. Yani 1890 lı yıllarda köy aşağı yukarı 30-40 haneli bir  yerleşim yeridir.Nüfusu da 40.7=-280  kişi civarındadır. Bugün kasabanın nüfusu 2500  kişi kadardır.Sayım esnasında dışardan hemşehrilerimiz geldiklerinden resmi nüfus 5000 den fazladır.
İlköğretim de  250-300 arası,Lise de ise 70-110 arası öğrenci  mevcuttur.
Geçim kaynaklarının yetersizliği sebebiyle dışarıya sürekli göç veren  Gezlevi  yine de yörenin en büyük kasabası haline gelebilmiştir.Bugün Kuşadası,Konya,Aydın,Hadim,Çumra, Alanya ve Karaman gibi şehirlerde önemli bir Gezlevili potansiyeli mevcuttur.

f. Ekonomi: Halk geçimini Tarımla sağlamaya çalışıyorsa da üretilen tarımsal ürünler ihtiyacı karşılamaz.Bu yüzden  köyün erkekleri eskiden beri Aydın,İzmir,İstanbul gibi  uzak illere çalışmaya giderler.Bugün  turizm sektöründe çalışanlar,seyyar satıcılar dışarıda çalışanların ekserisini oluştururlar.Emekli olan  ve memur olanların çokluğu  ortanın altında bir geçim atmosferi sağlamıştır. Yine de köyde fert başına düşen milli gelir  900-1000 dolar civarını kesinlikle aşamaz.
Topraklarımız verimsiz,aşırı ölçüde  parçalı ,küçük parçalar halinde ve engebelidir.Tarım makinesi kullanma  şansı yok denecek kadar azdır.Birçok bahçeye  ancak insan sırtında gübre ulaştırılmaktadır.
Floksera hastalığı bağları ve halkın bağcılık yapma arzusunu öldürmüştür.Varua arıcılığı yok ettiyse de  kimyasal ilaçlarla yapılan mücadele arıcılığı tekrar önemli bir tarımsal faktör durumuna getirmiştir. Balları kaliteli,kekik kokulu ,çiçek balı olup iyi müşteri bulabilmektedir.
Kiraz tarımı 1970 li yıllarda başlamış,1990 lardan sonra Gezlevi ekonomisinin  en önemli  dayanağını oluşturmuştur.Halk tenekelerle.kamyonlarla su taşıyarak kıraç araziler de bile kiraz yetiştirmiş, ümidini kiraza bağlamıştır.Borçlanarak kuyular kazdırmış ama suya çoğu ulaşamamıştır.Devletin az bir katkısı  sulama için göletler yapması veya Değirmenderesi suyunu kıraç arazilere ulaştırması kiraz rekoltesini  50 kat civarında artıracaktır. Bu konuda belediyenin bugüne kadar yapmış olduğu girişimler istenilen sonucu vermemiş,devletin plancıları üzerinde kamuoyu baskısı oluşturulamamıştır.
Ayrıca kırsal kesim kalkınma projelerinin geliştirilmesi  ve uygulanması zorunludur.70-80 li yıllarda halıcılık yapılmışsa da az para kazandırmasının yanında halı dokuyanların sağlıklarını da olumsuz etkilemiş ve terkedilmiştir.Devletin hala halıcılık ,dikiş nakış kurslarını ülkeyi kalkındırmak için  uygulamada tutması komik ve garibtir.Otomasyon  ve fabrika üretimi karşısında bu alanlarda hiçbir şey yapılamaz Yapılan faaliyet bir kişiye  hiç olmazsa asgari ücret kazandırmalıdır.
Yeni tarım ürünleri,geçerli el sanatları vb. üzerinde düşünülmelidir.Turizm araştırmaları yapılmalıdır.
Gezlevide pamuklu ve yünlü dokuma tezgahlarının bulunduğunu,şimdilerde ancak birkaç kilim tezgahının bulunduğunu biliyoruz.Eski mezar civarına pamuk ekildiği de bildiklerimiz arasında.Kasabada  eski tezgah ve eşyaların kaybolup gitmeden toplanmaları ve bir müze oluşturularak sergilenmeleri sağlanmalıdır.Taşkent bunu  başardı zannedersem.Sergilerini gezmiştim. Bu müze  ilersi için düşüneceğimiz turizm olayının altyapılarına da katkıda bulunacaktır.Köydeki eserleri küçümsememek gerekir. Gerek Almanya Rothenburg'daki müzeler gerekse Kütahya Domaniç-Hayme Ana  müzesi ve benzerleri yabancılar için bunların ne kadar önemli, olduklarının göstergeleridir. Bu müzeler Japon dahil turist  kaynamaktadır. Bu konuda hiçbir girişimimiz olmadığı halde köyümüze her yıl birçok turistin uğradığını görüyoruz.
Gezlevi dışarıya kiraz bal ,elma,yabani erik kurusu, çok az patates fasülye satar veya gönderir.Satın aldıkları ise un,yağ,şeker,sebze,meyve, giyecek ,yakacak dahil olmak üzere insanın ihtiyaç duyacağı her şeydir.


g.Turizm:Alanya ve Antalya'ya yakınlık,yaz aylarının serinliği,doğasının bozulmamış oluşu, gezilecek görülecek yerlerinin orijinalliği turizm için ümitlenmemize imkan sağlamaktadır. Doğa yürüyüşü yani trekking için müsait birçok güzergahımız,dağcılık için Geyik dağı dahil dağlarımız vardır.Hele hemen kasaba içindeki Kızılyüğrük tırmanma için ne kadar orijinal bir yapı.Mağaralarımız ve vadilerimiz bu iş için biçilmiş kaftan&

Hadim ve Dedemli gibi yakın beldelerle eşitlik esasına dayalı bir  dayanışma  bu  yörenin  sorunlarını tamamen çözemese de  azaltacaktır.


GEZLEVİ KÜLTÜRÜ
Üzerinde çalışılmamış,yeterince yorumlanmamış olsa bile Gezlevi kültürü göz kamaştırıcıdır.Yalnız bakmasını ve görmesini bilmek gerek.
Konuşma tarzı,kelimeleri,ilençleri,duaları  her ne kadar  okulların ve televizyonun etkisiyle değişime uğramışsa da mevcut haliyle bile kayda alınmalı ki Türklük araştırmaları için kaynak teşkil etsin Birkaç ilenç örneği konunu enteresanlığını ortaya koyacaktır.Boyu tahtalara gelesice, Çat okuna oğrayasıca ellere galasıca gibi
Ablaya cice dememiz,küçüklerimize gülüm dememiz ne kadar güzel ve hoş.
Konuşmamızı dinleyen  ve yöreyi tanıyan birisi hemen sen Gezlevi'li misin  diye soruveriyor.Çünkü tarzımız ayrı.
Bobuç,babıç,küsük,geliyoruyun,evümüz deyişimiz ilginç değil mi? (İnternet sayfalarımızda resmi sözlüklerde olmayan veya değişik söylediğimiz kelime ve anlamlarını verecek bir bölüm oluşturmamız gerekli.(Derebucak sitesinde mevcut hoşuma gitti.)
Başıma giydiğim sincap kuyruğu gibi püsküllü 4-5 ayrı renk kumaştan dikilmiş,boncuk ve deve boncuklarıyla  süslenmiş telliklerin bir örneğini başka bir yerde görmek mümkün mü?
Ancak birkaç kişide görebildiğimiz Osmanlının geçmez olan paralarının boncukların dizimiyle süslenmiş kadın başlıkları modacıların dikkatini çekmez mi?
Velhasıl;bu konu çok araştırılmalı filme ve kayda alınmalı..

Şüphesiz Gezlevi fiziki,iktisadi ve beşeri coğrafyası  bunlardan ibaret değildir.Okurken sıkılınmaması için bilimsel izah tarzını değil halk söyleyişini tercih ettim.Bilenlere bazı şeyleri hatırlattım,bilmeyenleri meraklandırdım.
İlgili kaynaklar
1..Her yönüyle Korualan (Bilal Erdek)
2.Türk Ansiklopedisi Karstik arazi maddesi
3.Yedi  Kaza yaylası (Hüseyin Saraçoğlu)
4.Coğrafya kitaplari
5.Büyük,Geniş,Modern atlaslar
6.1/ 25000 ölçekli topoğrafya haritaları

 
Bugün 20 ziyaretçi burdaydı!

HOŞGELDİNİZ. Yapım aşamasındayız.


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol